
Egzersiz yapmak veya yürümek uzun vadeli sağlık için en iyi alışkanlıklardan biridir, ancak bunu yanlış şekilde yapmak beklenenden daha fazla zarar verebilir. Antrenmandan önce küçük, dengeli bir öğün veya hafif bir atıştırmalık vücudun hazırlanmasına yardımcı olur, kas sağlığını korur ve enerji seviyelerini sabit tutar. Peki, aç karnına yürüyüş yapmak doğru mu?

Birçok kişi aç karnına egzersiz yapmanın daha fazla yağ yakmaya yardımcı olduğuna inanır. Bu fikir cazip gelse de gerçek çok farklıdır. Vücut, tıpkı bir makine gibi, iyi çalışmak için yakıta ihtiyaç duyar. Antrenman öncesi öğünü atlamak faydadan çok zarar verebilir. Önce yemek yemeden egzersiz yapmak, bazıları zamanla ciddi hale gelebilecek çeşitli sağlık sorunlarını tetikleyebilir. Sadece baş dönmesi veya güçsüzlük hissetmekle ilgili değildir; bu düzenli bir alışkanlık haline geldiğinde belirli hastalıklar gerçekten gelişebilir.

Sistemde hiçbir yiyecek olmadan egzersiz yapmak, kan şekeri seviyelerinde ani bir düşüşe neden olabilir. Vücut enerji için yakacak kadar glikoza sahip olmadığında, temel işlevleri yavaşlatarak tepki verir. Bu, baş dönmesine, titremeye, kafa karışıklığına, baş ağrılarına ve hatta bayılmaya yol açabilir. Bazıları için, sadece yorgunluk hissetmekle başlayabilir; ancak tekrarlayan ataklar, özellikle düşük kan şekerine yatkın olanlar için tehlikeli hale gelebilir.

Enerji için yiyecek olmadığında, vücut kas dokusunu parçalamaya başlar. Bu sürece kas katabolizması denir. Vücut, yağ yakmak yerine devam etmek için kas proteinini kullanır. Zamanla, bu kas kaybına, daha zayıf güce ve daha yavaş bir metabolizmaya yol açar. Başka bir deyişle, herhangi bir fitness rutininin başarmaya çalıştığı şeyin tam tersidir.

Antrenmandan önce öğün atlamak, stresi ve metabolizmayı düzenleyen hormonları etkileyebilir. Örneğin, stres hormonu kortizol, vücut baskı altındayken ve yakıtı az olduğunda yükselir. Kortizol seviyeleri zamanla yüksek kaldığında, uykuyu bozabilir, göbek yağını artırabilir ve hatta bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Bunun gibi hormonal dengesizlikler sağlıklı kalmayı veya herhangi bir fitness hedefine ulaşmayı zorlaştırabilir.

Midede yiyecek olmadığında, sindirim için üretilen asit zararlı hale gelebilir. Fiziksel aktivite sırasında, bu asit mide astarını tahriş edebilir ve asit reflü, şişkinlik veya hatta gastrite yol açabilir. Bazıları için hafif bir rahatsızlık olarak başlar, ancak uzun vadede günlük yaşamı etkileyen kronik sindirim sorunlarına dönüşebilir.

Bir çalışma, aç karnına yapılan egzersizin bazı kişilerde kalbe giden kan akışını geçici olarak azaltabileceğini ortaya koydu. Bu, özellikle altta yatan kalp rahatsızlığı olanlar için risklidir. Sağlıklı bireylerde bile, düşük enerji seviyeleri yoğun egzersizler sırasında kalbe ekstra yük bindirebilir, düzensiz kalp ritmi ve göğüs ağrısı riskini artırabilir.

Yiyeceklerden enerji alınmadığında, vücut hızla yakıtsız kalır. Bu, yorgunluğa, nefes darlığına ve egzersiz performansında büyük bir düşüşe yol açar. Vücut seansı sürdüremez ve egzersizin kalitesi düşer. Zamanla, bu sürekli yorgunluk tamamen tükenmişliğe veya aktif kalma motivasyonunun kaybolmasına yol açabilir.