
Soğuğa, yalnızlığa ve zamana direnen Anadolu’nun kadim ağacı ahlat; sabrın, köklülüğün ve dayanıklılığın simgesi. Atalarımızın izinden, yabanın lezzetine uzanan bir yolculuk… NTVRadyo'dan Acı Tatlı Mayhoş programcısı Aylin Öney Tan yazdı.
Türkiye’de armutların atası, Anadolu’nun kadim ağacı ahlat ağacıdır. Ahlat, dağlarda bulunur. Genellikle de yalnızdır. Ben biraz da Anadolu insanına benzetirim.
Soğuk, sert kış koşullarına rağmen toprağa tutunan, gene de meyvesini veren, asla direnmekten vazgeçmeyen bir ağaç. Ahlat aynı zamanda bir kök ağaç. Dallarına diğer armut türleri aşılanabiliyor. Kendi meyvesi de var.
Armut gibi sulu, büyük bir meyve değil, ama ballanınca lezzetine doyum olmaz. Fakat ahlat meyvesinin şöyle bir özelliği var; Tam olgunlaşmadan yerseniz ağzınızı büzer, buruşturur. Ancak Ekim-Kasım gibi havalar artık iyice soğuyup da kışa döndüğünde rengi koyulaşır, neredeyse mor, siyah, kahverengi gibi bir renk alır. İşte o zaman tadı da bal gibi olur. Ahlatla ilgili eğlenceli deyişler var. Yabanda yetişen bir ağaç olduğu için “Ahlatın iyisini ayılar yer!” diye bir deyiş var. Bir başka deyiş ise şöyle: “Ayının bildiği üç türkü var, üçü de ahlat üstüne!”
