• Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! ForumBets10 Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. ForumBets10 sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

KALP HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Diyanet'e göre kalp hastaları oruç tutabilir mi?

Astra

Member
Kalp hastaları oruç tutabilir mi? Diyanet’e göre kalp hastaları oruç tutabilir mi?

Kalp rahatsızlığı olanlar için tek bir cevap bulunmuyor. Bazı uzmanlar, hastalığı hafif ve kontrol altında olanların doktor gözetimiyle oruç tutabileceğini; daha ağır rahatsızlığa sahip olanların ise kesinlikle uzak durması gerektiğini belirtiyor.

7sH6gmq1PUu-4JAXAwvXpA.jpg

KALP HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Özellikle son bir yıl içinde kalp krizi geçirenler, yakın zamanda stent takılanlar veya bypass ameliyatı olanlar oruç konusunda risk altında sayılıyor. İlaç saatleri gün içine yayılmış olanlar da oruç sırasında dozlarını aksatabileceği için tehlikeye girebiliyor. Sağlık durumu stabil olan kalp hastaları ise kontrollerinde sorun çıkmadıysa, ilaçları iftar ve sahura göre düzenlendiğinde oruç tutabiliyor. Yine de bu süreçte doktor tavsiyesi en önemli yol gösterici sayılıyor. Her durumda kalp sağlığını tehlikeye atacak belirtiler hissedildiğinde orucu bırakmak gerekebiliyor. KALP HASTALARI İÇİN ORUÇ TUTMANIN FAYDALARI VE RİSKLERİ NELERDİR? Doğru ve bilinçli uygulandığında oruç, kalp hastası için faydalı olabiliyor. Araştırmalar, oruç süresince iyi kolesterolün yükseldiğini, iltihap seviyesinin azalabileceğini gösteriyor. Bazı stabil kalp hastalarında, damar tıkanıklığının ilerlemesinin yavaşladığına dair veriler de var. Fakat oruç sırasında yapılabilecek hatalar ciddi risklere neden oluyor. Özellikle iftarda hızlı ve yağlı yemek tüketmek kalbe aşırı yük bindiriyor. Ani yüklenme, kalp krizi riskini arttırabiliyor. Uzun süre susuz kalmak da tansiyon dalgalanmalarına yol açabiliyor. Kalp yetmezliği olan kişilerde iftarda aşırı tuz ve sıvı alınması durumu kötüleştirebiliyor. Yani bilinçli davranıldığında faydaları olsa da dikkatsiz uygulamalarda büyük riskler ortaya çıkabiliyor. KALP HASTALARI ORUÇ TUTARKEN NELERE DİKKAT ETMELİDİR? İlk adım doktor onayı almakla başlıyor. İlaçların düzeni iftar ve sahura göre ayarlanmalı, dozlar kesinlikle aksatılmamalı. İftar ve sahurda aşırı yağlı ve tuzlu besinlerden uzak durmak, porsiyonları abartmamak gerekiyor. Yemekleri yavaş tüketmek, orucu su veya hafif gıdalarla açmak kalbe binen yükü azaltıyor. Gün boyu susuz kalındığı için iftarla sahur arasında yeterli su alınmalı. Sıcak havalarda fazla efor sarf etmemek, dinlenmeye özen göstermek de önemli. Ani göğüs ağrısı, çarpıntı veya nefes darlığı hissedildiğinde zaman kaybetmeden orucu bozmak ve tıbbi destek almak gerekiyor. Bu önlemler kalp rahatsızlığı bulunanların orucu daha güvende geçirmesine yardımcı oluyor. KALP HASTALARI ORUÇ TUTARKEN İLAÇLARINI NASIL DÜZENLEMELİDİR? Oruç sırasında günde bir veya iki kez alınabilen ilaçların, doktorun önerisiyle iftar ve sahur saatlerine kaydırılması mümkün oluyor. Kan sulandırıcı veya tansiyon ilacı gibi yaşamsal önemi olan ilaçlar hiçbir şekilde aksatılmamalı. Günde çok sayıda ilaç kullanılması gerekiyorsa, bu durum oruçla uyum sağlamayabilir. Doktor, bazı ilaçların uzun etkili formlarını reçete edebilir veya dozları düzenleyebilir. Hiçbir ilacın dozu kişinin kendi kararına göre kesilmemeli. Hastalığın kötüye gitmemesi için oruç tutulan dönemde de tedavi sürdürülebilir. Fakat çoklu ilaç saati gerektiren ağır kalp hastalarında oruç tutmaya izin verilmeyebiliyor.
uP7Za7xaRkaQGoF663mqug.jpg

İftar ve sahur düzeninde aşırıya kaçmamak öne çıkıyor. İftarı çok yağlı yiyeceklerle hızlı açmak, kalbi zorlayabiliyor. İdeal yöntem, orucu suyla ve hafif gıdalarla açıp bir süre mola verip sonra yemeğe devam etmek. Sahuru atlamamak önemli çünkü gün içinde enerjiyi korumak zorlaşıyor. Sahurda lifli gıdalar, sebze, peynir, yumurta gibi proteinli besinler tercih ediliyor. Çok tuzlu ve şekerli gıdalardan uzak durmak kalp sağlığını koruyor. Aşırı çay ve kahve de idrar söktürücü etkiyle vücudu susuz bırakabiliyor. Ramazan döneminde normal kalp diyetine olabildiğince sadık kalmak gerekiyor. KALP HASTALARI ORUÇ TUTARKEN GÜNLÜK NE KADAR SU İÇMELİDİR? Genel öneri, eğer doktor ekstra kısıtlama yapmadıysa iftarla sahur arasında yaklaşık iki litre su içmek yönünde. Bu miktarı tek seferde değil, ara ara almak faydalı oluyor. Sıcak havalarda veya terlemeyle fazla sıvı kaybeden kişilerde bu miktar artabiliyor. Kalp yetmezliği gibi bazı durumlarda doktorun sıvı alımına limit koyması gerekebiliyor. O zaman günde bir buçuk litre gibi daha düşük bir miktar önerilebiliyor. Yeterli su, kan dolaşımını düzenli tutuyor ve dehidrasyondan koruyor. Kalp hastası olanların iftardan sahura kadar mümkün oldukça susuz kalmamaya özen göstermesi gerekiyor. HANGİ KALP HASTALARI ORUÇ TUTMAMALIDIR? Yakın geçmişte kalp krizi geçirenler, yeni stent takılmış veya bypass ameliyatı olmuş kişiler genellikle oruçtan uzak durmalı. İleri evre kalp yetmezliği bulunanlar, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi şikayetleri kontrol altına alınamayanlar da yüksek risk altında sayılıyor. Kontrolsüz yüksek tansiyonu olanlar, gün boyu ilaç almadan bekleyemeyeceği için oruç tutamıyor. Kalp kapak protezi olup sürekli kan sulandırıcı kullananlarda da oruç tutmak önerilmiyor. Bu durumlarda uzun süre aç ve susuz kalmak kalp üzerine fazla yük bindirebiliyor. Doktorun kesin yasakladığı grupların oruçta ısrarcı olmaması tavsiye ediliyor. KALP HASTALARI ORUÇ TUTMADAN ÖNCE DOKTORA DANIŞMALI MIDIR? Uzmanlar, kalp rahatsızlığı olan herkese mutlaka hekime başvurarak karar vermeyi öneriyor. Sadece “iyiyim gibi” diyerek oruç tutmak tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor. Doktor, hastanın kalp fonksiyonunu, ilaç düzenini ve son dönemdeki tıbbi geçmişini inceleyip uygun olup olmadığına karar veriyor. Tetkikler ve muayene sonrası net bir değerlendirme yapılıyor. Bazı kalp hastaları kontrol altında oruç tutabilecek durumda olurken, bazıları için bu riskli kabul ediliyor. Hekimle planlama yaparken günlerin süresi, mevsimin sıcaklığı, mevcut şikayetler gibi faktörler de dikkate alınıyor. Doktora danışmadan oruç tutmaya kalkışmak kalp açısından kritik sorunlar doğurabiliyor.
GmJ9-yBNVkSM0riobH1wiw.jpg

Stent işlemi sonrası ilk altı ay veya bir yıl içinde oruç tutulması genellikle önerilmiyor. Çünkü bu dönemde çift kan sulandırıcı tedavisi ve düzenli ilaç alımı çok önemli. Uzun süre susuz kalmak, stent etrafında pıhtı oluşma riskini artırabiliyor. Ayrıca ilaç saatlerinin aksaması stentin sağlıklı çalışmasını olumsuz etkileyebiliyor. Eğer stent üzerinden yeterli zaman geçmişse, hastanın durumu stabil ilerliyorsa doktor onayıyla oruç tutmak mümkün hale geliyor. Yine de stentli hastaların kan sulandırıcı ilaçlarını asla aksatmaması, iftar ve sahur saatlerine denk getirerek içmesi gerekiyor. Doktor kontrolü olmadan oruç kararı verilmemesi tavsiye ediliyor. KALP PİLİ OLAN KALP HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Kalp piline sahip olmak tek başına oruca engel olarak kabul edilmiyor. Pil, kalp ritmini düzenlemeye yaradığı için bu cihazın kendisi oruç tutmaya genellikle mani olmuyor. Önemli olan, pil taşıyan kişide başka ciddi kalp yetmezliği, stent veya ciddi ritim bozuklukları olup olmadığı. Eğer doktor, pil haricinde kalp sağlığında büyük sorun tespit etmiyorsa oruç tutmak mümkün olabiliyor. Yine de oruç öncesi pil kontrolünün yapılması, genel muayeneden geçilmesi öneriliyor. Böylece ek bir risk durumu varsa erkenden fark edilebiliyor. Pil sahibi hastalarda da yeterli su içme, dengeli beslenme gibi temel önerilere uyulması önemli görülüyor. KALP KRİZİ GEÇİRMİŞ KALP HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Son bir yıl içinde kalp krizi yaşamış hastalar için oruç tutmak genellikle uygun bulunmuyor. Kalp krizi, kalp kasında hasara yol açtığı için, iyileşme dönemi boyunca ilaçların düzenli alınması ve uygun beslenme şart oluyor. Uzmanlar, ilk altı ay içinde kalbe ağır yük bindirmenin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Kriz üzerinden uzun zaman geçmiş, hasta iyi bir tedavi süreci geçirmiş ve kontroller normal çıkmışsa doktor farklı bir karar verebiliyor. Kriz sonrası tamamen toparlamış olanlar, ilaçlarını aksatmamak koşuluyla oruç tutabiliyor. Ancak her durumda doktor değerlendirmesi şart kabul ediliyor. KALP YETMEZLİĞİ OLAN KALP HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Kalp yetmezliği ağır düzeyde ise veya istirahat halinde bile nefes darlığı oluyorsa oruç tutmak önerilmiyor. Yüksek doz idrar söktürücü kullanan hastalar, gün içinde susuz kalınca tansiyon düşüklüğü veya böbrek sorunları yaşayabiliyor. Ayrıca iftarda bir anda yüksek miktarda sıvı ve tuz almak kalp dolaşımını daha da zorluyor. Hastalığı hafif ya da orta düzeyde olan bazı kalp yetmezliği hastaları ise doktor onayıyla oruç tutabiliyor. Çünkü ilaç düzenlemeleri yapıldığında, sıvı ve tuz kısıtlamasına dikkat edildiğinde durum stabil kalabiliyor. Yine de nefes darlığı, çarpıntı gibi belirtiler hissedildiğinde vakit kaybetmeden orucu bırakmak gerekiyor.
BkmjAIxkn0mgcD1Xpy3pGg.jpg

Yeni bypass, kapak ameliyatı veya diğer büyük kalp operasyonlarından sonra oruç tutmak ilk aylarda riskli görülüyor. Ameliyat sonrası vücut toparlanırken ilaçların düzenli alınması, yeterli protein ve kalori sağlanması önem taşıyor. Özellikle bypass sonrası ilk altı ay kritik sayılıyor. Bu dönemde oruç tutmak iyileşmeyi geciktirebilir veya komplikasyon oluşturabilir. Ameliyatın üzerinden uzun zaman geçtikten ve hasta normal düzene döndükten sonra doktor oruca izin verebiliyor. Yine de kalp ameliyatlı bir kişinin oruç kararı, doktorun detaylı muayenesi ve gerekli testlerden sonra alınıyor. Bu şekilde gereksiz risklerin önüne geçmek mümkün oluyor. KALP RİTİM BOZUKLUĞU OLAN KALP HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Ritim bozukluğunun türü hafif ve kontrol altındaysa, doktorun onayıyla oruç tutulabiliyor. Örneğin basit ekstra atımlar veya ilaçlarla dengede duran atriyal fibrilasyon gibi durumlarda ilaç saatleri iftar ve sahura göre ayarlanıyor. Ciddi veya kontrolsüz aritmilerde ise oruç sırasında kalp atımının dengesizliği artabiliyor. Gün boyu aç ve susuz kalmak tansiyon düşüklüklerine veya çarpıntıya neden olabiliyor. Bu tür riskli durumu olan hastaların oruç tutmaması tavsiye ediliyor. Ritim bozukluğu için çok sayıda ilaç alınıyorsa, bunların gün içine yayılması gerekebiliyor. Oruç süreciyle ilaç takvimi uyuşmadığında doktor orucu önermiyor. KAN SULANDIRICI KULLANAN KALP HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Tek doz ya da günde iki doz alınması gereken kan sulandırıcılar, doktor kontrolünde iftar ve sahura göre düzenlenebiliyor. Ancak çift kan sulandırıcı tedavisi gören veya mekanik kalp kapağı olanlarda risk artabiliyor. İlaç saatlerini atlamak pıhtı oluşumuna ya da inme riskine yol açabiliyor. Uzmanlar, özellikle stent takıldıktan sonra verilen çift kan sulandırıcı dönemde oruçtan uzak durmayı öneriyor. İlaçların düzgün saatlerde alınmaması ciddi sorunlara neden olabiliyor. Tedavi düzeni tek dozla sürdürülebiliyorsa doktorun izniyle oruç mümkün hale gelebiliyor. Kanama riski veya pıhtı tehlikesi taşıyan hastaların kendi başına karar vermemesi gerekiyor. KALP HASTALARI ORUÇ TUTARKEN EGZERSİZ YAPABİLİR Mİ? Uzun süre aç ve susuz kalınan saatlerde ağır egzersiz kalp hastaları için riskli bulunuyor. Vücut enerjisiz kaldığında tansiyon düşebiliyor veya çarpıntı artabiliyor. Sıcak havada yapılan efor, terlemeyi artırarak ekstra sıvı kaybı yaratıyor. Bu durum kalbi fazladan zorluyor. Oruca rağmen egzersiz yapmak isteyenlerin, iftardan sonra veya akşam serin saatlerde hafif tempolu yürüyüş gibi aktiviteleri tercih etmesi öneriliyor. Aşırı yüklenme, kalp yetmezliği veya ritim bozukluğu olanlarda bayılma veya kriz tetiklenmesi yapabiliyor. Bu yüzden oruçluyken mümkün olduğunca dinlenmek, fiziksel çabayı sınırlandırmak, ağır sporları Ramazan sonrasına ertelemek kalp hastalığı olanlar için daha güvenli oluyor.
SkvVYqntCkGwL3fRfdDwxQ.jpg

Geçici bir rahatsızlık dönemi varsa ve hasta sonradan iyileşirse, tutulmayan oruçlar daha sonra kaza edilebiliyor. İleri kalp yetmezliği veya şifa umudu olmayan ciddi kalp sorunlarında ise oruç tutmak her zaman riskli görülüyor. Bu durumda dinen fidye verilmesi yeterli sayılıyor. Fidye, o günlerde yoksul bir kimseyi doyuracak bedel şeklinde hesaplanıyor. Kur’an’da hasta olan veya yolculukta bulunanların daha sonra tutamadığı oruçları tamamlayabileceğinden söz ediliyor. Durum kalıcıysa da fidye devreye giriyor. Dini hükümlerde sağlığı riske atmak caiz görülmüyor. Bu yüzden oruç tutması tehlikeli olanların vicdanen rahat olması gerektiği belirtiliyor. KALP HASTALARI ORUÇ TUTARKEN RAHATSIZLANIRSA NE YAPMALIDIR? Ani göğüs ağrısı, çarpıntı, bayılma hissi gibi belirtiler kalp krizi veya ciddi aritmi habercisi olabiliyor. Bu durumda hemen oruç bozulmalı ve tıbbi müdahale geciktirilmemeli. İslam dini, hayati tehlike varsa orucu bozmayı meşru kılıyor. Su içmek, nitrogliserin gibi ilaçları almak veya ambulans çağırmak gerekebiliyor. Bir günü sonradan kaza etmek, kalp sağlığını riske atmaktan çok daha doğru bulunuyor. Doktorlar, kendini kötü hisseden hastanın oruca devam etmesinin zararlı olduğunu vurguluyor. Böyle bir acil durumda sağlık her zaman öncelikli geliyor. Hastaneye başvurmak ve gerekli tedaviyi almak en güvenli yol oluyor.KALP HASTALARI ORUÇ TUTMAK ZORUNDA MIDIR?Kalp hastalığı hayatı tehlikeye atacak boyuttaysa veya doktor sakıncalı görüyorsa, oruç tutma zorunluluğu yok. Dinde, hasta ve yolcu gibi mazeret sahibi olanlara esneklik tanınıyor. Bu durum kalıcıysa, fidye ödeyerek ibadet sorumluluğunu yerine getirmek mümkün. Hastalığın geçici olduğu düşünülüyorsa, sağlık elverdiğinde tutulmayan günler kaza edilebiliyor. İslam dininde kişinin kendi sağlığını tehlikeye atması uygun görülmüyor. Kalp yetersizliği, stent, ritim bozukluğu veya diğer ağır durumlar varsa oruç tutmama hakkı doğuyor. Doktor onayı olmayan bir hastanın ısrarla oruç tutması riskli bulunuyor. Her durumda inanç sahibi bireyin, sağlığını koruyarak karar vermesi önem taşıyor. KALP HASTALARI ORUÇ TUTMAYA NASIL HAZIRLANMALIDIR? Ramazan öncesi kardiyolog kontrolü yaptırmak, ilaçların yeni saat düzenini belirlemek önemli. Efor testi, EKG gibi tetkikler sonucu hastanın oruca elverişli olup olmadığı ortaya çıkıyor. İlaçlar günde iki doza indirgenebiliyorsa, bunları iftar ve sahurda almak mümkün oluyor. Beslenme alışkanlıklarını da önceden gözden geçirmek yararlı. Tuz ve aşırı yağ kullanımını azaltmak, sahurda yenecek sağlıklı gıdaları belirlemek iyi bir başlangıç sağlıyor. Uykuyu da düzenlemek gerekiyor çünkü sahura kalkılacağı için uyku bölünebiliyor. Kafein ve sigara gibi alışkanlıklar aşamalı olarak azaltılırsa oruç sırasında bünye daha rahat ediyor. Tüm bu hazırlıklar daha güvenli bir oruç dönemi sunuyor.
 
Üst