• Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! ForumBets10 Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. ForumBets10 sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Diyanet'e göre psikolojik rahatsızlığı olanlar oruç tutabilir mi?

Astra

Member
Psikolojik rahatsızlığı olanlar oruç tutabilir mi? Diyanet'e göre psikolojik rahatsızlığı olanlar oruç tutabilir mi?

Psikolojik rahatsızlığı olanlar için oruç ibadeti, hem fizyolojik hem de ruhsal etkileri açısından dikkatle ele alınması gereken bir konudur. Dinî kaynaklarda sağlığın korunması önceliklidir ve bireyin herhangi bir hastalığı varsa, tedavinin veya sağlığın bozulmasının önlenmesi esastır.

iII9LScxwkeTMInOB2cG2g.jpg

PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan açıklamalara göre, oruç tutmanın sağlık açısından olumsuz bir durum oluşturması hâlinde muaf tutulma söz konusu olabilir. Burada en önemli nokta, tıbbi bir değerlendirme yaptırmaktır. Psikolojik rahatsızlığın türü ve derecesi dikkate alınarak doktor veya psikiyatristten görüş alınmalıdır. Oruç tutmanın kişinin ruhsal durumunu kötüleştirme riski bulunuyorsa, erteleme veya telafi yöntemleri uygulanabilir. İslami bakış açısına göre, Allah kimseyi gücünün yetmediği bir yükümlülük altına sokmaz. Bu nedenle psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç tutmak konusunda doktor görüşü ve dinî hükümlerin verdiği kolaylıklar çerçevesinde hareket etmelidir. PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR ORUÇ TUTMAYA KARAR VERİRKEN HANGİ UZMANA DANIŞMALI? Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç tutmaya karar vermeden önce mutlaka uzman bir doktor, özellikle psikiyatrist veya bu alanda deneyimli bir psikolog ile görüşmelidir. Çünkü uzmanlar, hastanın klinik durumuna göre ilaç düzenlemesi yapar ve oruç sürecinde oluşabilecek psikolojik ya da biyolojik riskleri değerlendirir. Ayrıca psikiyatrik ilaçların bazılarının aç karnına alınması gerektiği veya belli aralıklarla kullanılması zorunluluğu olabilir. Bu nedenle hekim gözetiminde oruç planı oluşturmak, tedaviyi aksatmamak açısından önem taşır. Aynı zamanda diyetisyen veya beslenme uzmanı ile de görüşerek iftar ve sahur düzenine dair uygun tavsiyeler alınabilir. Kişinin kendine özgü sağlık durumunu en iyi bilen uzman kadrolar, daha emin adımlar atmasına yardımcı olur. Böylelikle oruç, hem sağlık hem de maneviyat boyutuyla dengeli şekilde yerine getirilebilir. PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR ORUÇ TUTMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE NELERE DİKKAT ETMELİ? Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç tutmaya başlamadan önce tedavi sürecinde verilen ilaçların kullanım zamanlarını gözden geçirmelidir. Doktorlarla yapılacak görüşmeler, ilaç saatlerinin sahur ve iftar zamanlarına uyumlu hâle getirilmesini sağlayabilir. Ayrıca beslenme uzmanlarıyla konuşarak kan şekerini ani şekilde düşürmeyecek, vücudu uzun süreli açlığa hazırlayan menüler belirlemek yararlı olabilir. Uyku düzeni de oruç öncesi önemli bir konudur; özellikle gece uyku saatlerinin değiştirilmesi, psikolojik dengeyi etkileyebilir. Gerginliği artıran ya da kaygıyı tetikleyen ortamlardan uzak durmaya çalışmak da tedbirler arasındadır. Düzenli kontroller, destek alabileceği aile veya arkadaş çevresi oluşturmak ve psikolojik seanslara aksatmadan devam etmek, oruç sürecini daha sağlıklı kılabilir. Böylece manevi kazanımlarla birlikte rahatsızlıkların tetiklenme riski de mümkün olduğunca düşük tutulur. PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR ORUÇ TUTARKEN İLAÇ KULLANIMINA NASIL DEVAM EDEBİLİR? Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç süresince ilaç kullanımında doktor talimatlarına uymalıdır. Çünkü pek çok psikiyatrik ilaç düzenli alım gerektirir ve bu ilaçların etkisi, uzun süreli açlıkla değişebilir. Bazı ilaçlar aç karnına, bazıları tok karnına alınmalıdır. Oruç saatlerinde ilaç alamama durumu, hastalığın seyrini kötüleştirebilir. Tedavi eden hekime danışarak sahur ve iftar zamanına uygun doz planı yapılmalıdır. Eğer ilaç alımı sadece gündüz saatlerinde mümkünse veya ara dozlara ihtiyaç varsa, bu durumda orucun ertelenmesi veya daha uygun bir dönemde tutulması gündeme gelebilir. İslam âlimleri, sağlık sorunları sebebiyle oruç tutamayanlara kolaylık tanır. İlacın aniden kesilmesi ya da düzensiz kullanılması ciddi yan etkilere yol açabileceği için, mutlaka tıbbî destekle hareket edilmelidir.
D_rZMd2D3EejF8t2EgJj-g.jpg

Psikolojik rahatsızlığı olanlar için beslenme, ruhsal dengeyi korumanın önemli bir parçasıdır. Oruç tutarken uzun süren açlık döneminde kan şekeri düşebilir, bu da duygu durumunu etkileyebilir. Sahurda protein, lif ve kompleks karbonhidrat içeren besinler tüketmek, enerjinin gün içine daha dengeli yayılmasına yardımcı olur. İftarda ise hafif ve besleyici öğünlerle başlamalı ve şekerli, yağlı gıdalardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Vücudun susuz kalmaması için iftardan sahura kadar yeterli miktarda su tüketmek de şarttır. Bu önlemler, hem bedensel hem de zihinsel olarak daha stabil kalmaya olanak tanır. Beslenme düzenini doktor veya diyetisyenle planlayarak ilaçların emilimini de göz önüne almak gerekir. Dengeli beslenmek, oruç tutma sürecinde psikolojik rahatsızlığı olanların risklerini azaltmada önemli bir adımdır. PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR ORUÇ TUTARKEN OLASI YAN ETKİLERİ NASIL HAFİFLETEBİLİR? Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç sırasında karşılaşabilecekleri yan etkileri hafifletmek için öncelikle düzenli doktor kontrollerini sürdürmelidir. Oruçla birlikte ilaç saatlerindeki değişiklikler, uykusuzluk ve kan şekeri dengesizliği gibi durumlar kaygı veya depresyonu şiddetlendirebilir. Gün içinde sakinleştirici aktiviteler yapmak, kısa yürüyüşler veya hafif egzersizlerle bedeni ve zihni rahatlatmak fayda sağlayabilir. Aşırı kafein tüketiminden kaçınmak da gerginliği azaltır. Özellikle iftarda hızlı ve ağır yemek yemenin ardından ani kan şekeri dalgalanmaları yaşanabilir. Bunun önüne geçmek için öğünü yavaş ve sağlıklı şekilde yapmak gerekir. Stresi yönetmek adına gerekirse psikoterapi seansları aksatılmamalı, tedaviyi destekleyici tüm öneriler dikkate alınmalıdır. Tüm bu önlemler, orucun ruhsal açıdan daha güvenli geçmesine katkı sağlar. PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR ORUÇ SÜRECİNDE DUYGUSAL DALGALANMALARI NASIL YÖNETEBİLİR? Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç dönemi boyunca duygusal dalgalanmalar yaşayabilir. Uzun süreli açlık, uykunun bölünmesi ve ilaç kullanım saatlerindeki değişimler ruh hâlini etkileyebilir. Bu dalgalanmaları yönetmek için gevşeme egzersizleri, nefes teknikleri ve hafif fiziksel aktiviteler iyi bir başlangıçtır. Günlük tutmak veya olumlu düşünceleri not almak da zihin sağlığını destekleyebilir. Duygusal destek alacak bir çevre oluşturmak, aile veya yakın arkadaşlarla yaşanabilecek zorlukları paylaşmak faydalı olur. Ruhsal bozukluklarda sıklıkla gereken terapilere devam etmek önemlidir. Terapistten alınacak teknikler, oruç dönemi boyunca stres faktörlerini azaltabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam’ın kolaylık prensibine vurgu yapar ve hastalık durumunda ibadetlerin kişinin sağlığını bozmayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini hatırlatır. Bu yaklaşım ışığında hem tıbbi hem de manevi destek bir arada değerlendirilebilir.
uS1vqdTTDUqjcU8GqOib3w.jpg

Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç sırasında ek ibadetlerde veya günlük yaşam aktivitelerinde zorluk yaşayabilir. Bu gibi durumlarda öncelikle hekime danışarak oruç tutmaya devam etmenin sağlıksal açıdan risk oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmelidir. Gerekirse ilacın saatleri yeniden ayarlanmalı veya farklı tedavi yöntemlerine başvurulmalıdır. Dinî kaynaklara göre, hastalık halinde orucun kazası veya fidye gibi kolaylıklar mümkündür. Oruç tutmanın kişinin ruhsal durumunu aşırı şekilde zorladığı ya da saldırganlık, aşırı kaygı gibi belirtileri tetiklediği gözleniyorsa, geçici olarak oruç tutmaya ara verilebilir. İbadetlerin zorunluluk boyutu, sağlığın korunması ilkesine aykırı değildir. Bu yüzden manevî sorumluluğu yerine getirirken zorlukların minimize edilmesi için tıbbi ve dinî danışma birlikte sürdürülmelidir. PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR ORUÇ TUTMAK İÇİN UZMAN GÖRÜŞÜ ALMALI MI? Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç tutmaya başlamadan önce mutlaka uzman görüşüne başvurmalıdır. Çünkü psikiyatrist veya psikolog, hastanın mevcut durumunu en iyi bilen kişidir ve ilaçların kesilmesi ya da saat değişikliği gibi önemli konularda yönlendirme yapar. Doktorun hazırlayacağı rapor veya vereceği tavsiyeler, kişinin oruç ibadetini sağlığına zarar vermeden sürdürmesine yardımcı olabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı da herhangi bir hastalığa sahip bireylerin tedaviyi aksatmaması ve gerekirse oruç yerine fidye vermesi gibi istisnalara kapı aralar. Bu nedenle uzman görüşü, hem tıbbi hem de dinî hükümlerin dengeli şekilde uygulanmasını sağlar. Uzmana danışmak, yanlış kararlar almanın ve hastalığın seyrini ağırlaştırmanın önüne geçer. PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR ORUÇ TUTAMAZSA DİNEN NE YAPMALIDIR? Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç tutmasının sağlığını ciddi ölçüde tehlikeye sokacağını öğrenmişse, dinen bu ibadeti erteleme veya sağlık durumu uygun hâle geldiğinde kaza etme hakkına sahiptir. Eğer rahatsızlık kalıcıysa ve doktor raporu oruç tutmanın mümkün olmadığı yönünde ise, fakirleri doyurma (fidye) gibi uygulamalar devreye girebilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu konuda açık hükümlere sahiptir ve kişinin zora girmemesi, sağlığının korunması esastır. Fidye veya kaza ibadetleri, Allah’ın kullarına tanıdığı kolaylıklardandır. Dolayısıyla psikolojik sorunlar nedeniyle oruç tutamayacak durumda olanlar, bu hükümlerden yararlanarak dinî sorumluluklarını yerine getirebilir. Burada asıl olan, sağlık ve ibadet arasındaki dengeyi korumaktır.
C6liYySQfE2lcrJHKbLi-w.jpg

Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç tutarken uyku düzenine daha fazla özen göstermelidir. Çünkü ilaç kullanım saatleri değişebilir ve sahur için erken kalkmak, uyku süresini kısaltabilir. Uyku düzeninin bozulması, özellikle kaygı bozukluğu veya depresyonu olanlarda ruh hâlini daha da olumsuz etkileyebilir. Bu sebeple mümkünse akşamları erken yatmaya çalışmak, sahurdan sonra bir miktar ek uyku almak faydalı olabilir. Yatmadan önce sakinleştirici aktiviteler yapmak, ekrana uzun süre bakmamak veya kafein tüketmemek de düzenli bir uykuyu destekler. Doktor veya terapist, uyku hijyenine dair özel önerilerde bulunabilir. Uyumlu bir uyku planı, oruç esnasında hem bedensel hem de zihinsel gücü korumaya katkı sağlar. PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR ORUÇ TUTMAK İSTEDİĞİNDE İLAÇ ALIMINI NASIL PLANLAMALI? Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç tutmak istediğinde ilaç alımını mutlaka doktor kontrolünde planlamalıdır. Bazı ilaçların etkileri, kan düzeylerinin stabil kalmasına bağlıdır ve uzun süreli açlık veya susuzluk bu dengeyi bozabilir. Hekim, ilaçların sahurda ve iftarda alınmasına uygun şekilde dozu ya da saatleri değiştirebilir. Bu değişiklikler yapılırken, yan etkilere karşı uyanık olmak gerekir. Eğer ilaçların sık aralıklarla alınması gerekiyorsa, oruç tutmak sağlığı tehdit edebilir ve hekimin önerisiyle oruçtan muaf olunabilir. İlaçları rastgele kesmek veya reçetedeki talimatlara uymamak, psikolojik rahatsızlıkların daha da artmasına sebebiyet verebilir. Bu yüzden hekimin onayı olmadan asla ilaca ara verilmemelidir.
R5CX109zTEm6GeZN0CZVKA.jpg

Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruç tutarken sağlıklarının bozulduğunu fark ettiğinde veya doktor tavsiyesiyle bırakmaya karar verirse, önce konuyu dini hükümlere göre değerlendirmelidir. İslam’da, hastalığın ibadete engel oluşturması halinde kişinin oruç tutmaktan muaf tutulabileceği kabul edilir. Doktor raporu veya bilimsel bulgular, tedavinin sürdürülmesi ve hastalık belirtilerinin ağırlaşmaması için oruçtan vazgeçmeyi gerektirebilir. Böyle bir durumda, hastalığın geçmesi hâlinde oruç daha sonra kaza edilebilir ya da kalıcı bir durum söz konusuysa fidye verilerek dinî sorumluluk yerine getirilebilir. Kişinin manevi kaygı duymasına gerek yoktur; çünkü sağlığın korunması, dinî öğretilerde temel ilkelerden biri olarak kabul edilir. PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR ORUÇ VE DİĞER İBADETLERİ AYNI ANDA YÜRÜTÜRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ? Psikolojik rahatsızlığı olanlar, oruçla birlikte namaz, teravih veya Kur’an okuma gibi diğer ibadetleri de yapmak istiyorsa, günlük planlamalarını dikkatli yapmalıdır. Uyku düzenine ek olarak ilaç kullanımı ve beslenme zamanları da bu plana entegre edilmelidir. Aşırı yorgunluk veya gerginlik yaşanıyorsa, dinî ibadetleri daha kısa veya kişinin fiziksel ve ruhsal kapasitesine uygun şekilde gerçekleştirmek mümkündür. Din âlimleri, sağlığı tehlikeye atacak şekilde ibadet yapılmasını önermez. Bu nedenle gerekirse kısa molalar vererek ruhsal ve bedensel dinlenme sağlanmalıdır. Psikolog veya terapistin verdiği rahatlatıcı egzersizler, ibadet sırasında konsantrasyonu ve duygu durumunu olumlu yönde etkileyebilir. Böylece manevi atmosferden de yararlanarak daha dengeli bir deneyim yaşanabilir.Kaynak: diyanet.gov.tr
 
Üst