Hayatımızdaki toksik insanları tespit etmeye sıklıkla odaklanırız, ancak kendi davranışlarınızı ne sıklıkla düşünürüz? Aramızdaki en nazik olanlar bile istemeden toksik davranışlar sergileyebilir. Toksik bir kişi, eylemleri düzenli olarak başkalarına zarar veren veya hayatlarını olumsuz etkileyen, sıklıkla stres ve çatışmaya neden olan kişidir. Toksik olmanın ne anlama geldiğini anlayarak ve kendimizde bu kalıpları tanıyarak, daha empatik olmak ve daha sağlıklı ilişkiler geliştirmek için olumlu değişiklikler yapabiliriz.
Konuşmaları kazanmak istediğimiz tartışmalara dönüştürdüğümüzde ve her şeye bir yarış ve rekabet olarak baktığımızda, deneyimlerimizi sıklıkla başkalarıyla karşılaştırırız ve daha kötüsünü yaşadığımızı göstermeye çalışırız. Bu davranış başkalarının duygularını geçersiz kılabilir ve duyulmadıklarını hissetmelerine neden olabilir. Acının bir rekabet olmadığını, herkesin deneyimlerinin koşullar ne olursa olsun geçerli olduğunu kabul etmek önemlidir. Bunu kabul ederek, başkalarıyla empati ve gerçek bağlantılar geliştirebiliriz.
Kendinizi rekabet ederken bulursanız, neden bunu yapma ihtiyacı hissettiğinizi sorun; onaylanmak için mi yoksa kendi rahatsızlığınızdan kaçmak için mi? Kendinize karşı dürüst olmak, başkalarıyla daha iyi empati kurmanıza yardımcı olabilir. Bu öz farkındalık, daha güçlü ilişkiler kurmak için çok önemlidir.
Bazı insanlar rahatsız edici durumlardan veya ciddi konuşmalardan kaçınmak için mizah kullanır. Mizah bir başa çıkma mekanizması olabilirken, başkalarının duygularını da küçümseyebilir. Şaka yapmak yerine, rahatsızlığınızı açıkça ifade etmek daha saygılıdır. "Bu konuda emin değilim" demek, ilişkileri derinleştirmeye ve empati göstermeye yardımcı olabilir. Bu yaklaşım, zor konuşmaları kaçamak cevaplardan ziyade samimiyetle aşmanızı sağlar. Samimi olarak, başkalarının kendilerini reddedilmiş hissetmeden ifade edebilecekleri güvenli bir alan yaratırsınız.
Çoğumuzun sorunları çözmeye karşı doğal bir eğilimi vardır, ancak bu bazen duygusal bir emeğe dönüşebilir. Başkalarının bizden istenmeden onları düzeltmeye çalıştığımızda, gereksiz stres ve kızgınlık yaratabiliriz. Başkalarının sorunlarının bizim sorumluluğumuz olmadığını hatırlamak çok önemlidir. İstenmeyen tavsiyelerde bulunmak yerine, konuşmak isteyip istemediklerini veya önerilerinizi duymak isteyip istemediklerini sorun. Bu yaklaşım, onların özerkliğine saygı gösterir ve var olmayan sorunlardan kaynaklanan travmaları önler. Bunu yaparak, ilişkilerinizde güven ve anlayış kazanırsınız.
Birinin kusurlarını, değişmesine yardımcı olma niyetiyle eleştirmek incitici ve yabancılaştırıcı olabilir. Çoğu insan eksikliklerinin farkındadır ve bunları gidermek için çalışır. Eleştiri eklemek utanç ve kaygıya yol açabilir. Daha destekleyici bir yaklaşım, endişelerini ifade etmek ve tartışmak isterlerse destek sunmaktır. Bu şekilde, yargılandıklarını hissetmeden eylemleri üzerinde düşünmeleri için güvenli bir alan sağlarsınız. Eleştiri yerine destek sunarak, güven ve inanç oluşturmaya yardımcı olursunuz.
Sürekli olarak insanları, özellikle de arkadaşlarınızı veya iş arkadaşlarınızı kötülemek zehirli bir özelliktir. Etrafta olmadıklarında insanlar hakkında ne söylediğinizi merak edecektir. Bu, güveni zedeleyecek ve dedikoduya yol açacaktır. Başkaları hakkında nasıl konuştuğunuza dikkat etmek, olumsuzluk yaymanızı ve daha sağlıklı ilişkiler sürdürmenizi önleyebilir. Olumlu konuşmaya veya sessiz kalmaya karar vererek, etrafınızdaki insanlar için daha olumlu bir alan yaratırsınız.
Nazik olmak harikadır, ancak insanları memnun etmek, memnun etmek için gerçek benliğinizi gizlemenize neden olabilir. Bu, diğer insanların size güvenmemesine neden olabilir. Nazikliği, iddialılık ve samimiyetle harmanlamak gerekir. Dürüst ve samimi olmak, daha sağlıklı, daha güvenilir ilişkiler geliştirmenize yardımcı olabilir. İnsanları memnun etmek, etkili bir şekilde yapılmadığında tükenmişlik ve kızgınlığa da neden olabilir. Sağlıklı ilişkilerin sürdürülmesini sağlamak için kendiniz olmak ve nazik olmak arasında bir denge önemlidir.