Kalp kasına kan akışının aniden kesilmesiyle ortaya çıkan kalp krizi, kendisini genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, terleme, baş dönmesi gibi belirtilerle ele verir. Ancak Dr. Guruprasad “Guru” Srinivasi, diş ağrısı ve mide bulantısı gibi semptomların da kalp krizinin habercisi olabileceğinin altını çiziyor. Kış aylarında kalp krizi oranlarının yükselişe geçtiğini ifade eden Dr. Srinivasi, bunun sebebinin vücudun soğukla başa çıkabilmek için daha fazla çalışması ve fiziksel aktivitelerin kalbi normalden daha çok zorlaması olduğunu söyledi. Soğuk havanın kan koyulaşmasına yol açarak pıhtılaşma riskini artırabildiğini belirten uzman isim, kalp krizi belirtilerinin özellikle kadınlarda daha farklı şekillerde görülebileceğini belirterek uyardı.
Kalbe giden kan akışı kısıtlandığında, ağrı sinyalleri dişlere iletilebilir. Ağrı kollarda, sırtta, çenede ve karında da hissedilebilir.
Mide problemleri, birçok kişi tarafından görmezden gelinir ancak uzman isim, mide ekşimesi, ağrısı ve bulantısı gibi semptomların kalp krizi habercisi olabileceğini ileri sürüyor.
Aşırı terleme ve nedensiz yorgunluk da kalp krizi belirtisi olabilir. Dinlenirken bile olağan dışı şekilde bitkin hissetmek, kalp hastalığının erken semptomları arasında yer alabilir. Bu durum, özellikle kadınlarda daha sık gözlemlenir.
Sessiz miyokardiyal iskemi veya sessiz kalp krizi, herhangi bir semptom olmadan da gelişebilir. Göğüs ağrısı, kalp hastalığının temel belirtisi olarak kabul edilse de, aslında koroner kalp hastalığının en yaygın işareti hiçbir semptomun olmamasıdır. Sessiz miyokard iskemisi, yalnızca EKG, stres testi veya ekokardiyogram gibi testlerle tespit edilebilir, bu nedenle düzenli taramalar yaptırmak son derece önemlidir.
Egzersiz, kalp sağlığını korumada önemli bir rol oynar. Kalp kasını güçlendirir, kan pompalama işlevini daha verimli hale getirir, kolesterolü düşürür ve kilo kaybına yardımcı olur.
Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu’nun yaptığı bir araştırma, şekerli içeceklerin ne kadar egzersiz yapılırsa yapılsın kalp hastalığı riskini artırdığını ortaya koydu. Sigara içmek, kan damarlarına zarar verir, kan basıncını artırır ve oksijen seviyelerini düşürür. Sigara içenler, sigara içmeyenlere göre neredeyse iki kat daha fazla kalp krizi geçirme riski taşır. Ayrıca, öfkenin de kalp krizi veya felç geçirme olasılığını artırdığı biliniyor.