• Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! ForumBets10 Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. ForumBets10 sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

KOAH HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Diyanet'e göre KOAH hastaları oruç tutabilir mi?

Astra

Member
Koah hastaları oruç tutabilir mi? Diyanet'e göre KOAH hastaları oruç tutabilir mi?

KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) tanısı olan bireylerin oruç tutup tutamayacağı, hastalığın evresi ve semptomların şiddetine göre değişir.

nKqVMquT50ic5czk-0bXnw.jpg

KOAH HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Her hastanın tedavi planı farklı olduğu için genel bir yargıya varmadan önce mutlaka doktorla görüşmek gerekir. İleri evre KOAH’ta, oksijen desteği veya düzenli ilaç kullanımı zorunluluğu, oruç tutmayı zorlaştırabilir. Uzun açlık ve susuzluk dönemleri, nefes darlığı riskini artırabilir ve balgam yoğunluğunu yükseltebilir. Diyanet İşleri Başkanlığı da gerekli tedaviyi aksatmanın hastalık açısından tehlikeli olabileceğini belirtir. İslam dininde sağlığı korumak öncelikli bir sorumluluk kabul edilir. Bu nedenle, KOAH hastalarının oruç tutma kararı almadan önce ayrıntılı muayeneden geçmesi ve hekimin önerilerini dikkate alması gerekir. Doktor, bireyin atak riski, kan gazı değerleri ve akciğer fonksiyon testleri üzerinden en doğru yönlendirmeyi yapar. Sağlık açısından riskli görülen durumlarda orucun ertelenmesi veya başka alternatiflerin değerlendirilmesi tavsiye edilir. KOAH HASTALARI ORUÇ TUTARKEN İLAÇLARINI NASIL KULLANMALIDIR? KOAH hastalarının düzenli ilaç kullanımı büyük önem taşır. Uzman hekimler, nefes açıcı spreylerin veya uzun etkili bronkodilatörlerin saatlerini hastanın oruç takvimine göre ayarlar. Oruç saatlerinde su veya gıda alınamayacağı için, inhalerların iftar ve sahura denk getirilmesi yaygın bir yöntemdir. Bunun dışında, ek ilaçlar veya başka kronik hastalıklar söz konusu olduğunda, doktor mutlaka kişiye özel bir kullanım planı oluşturur. Tedavinin aksamaması, KOAH ataklarını önlemede kritik rol oynar. Susuzluk ve öğünlerin gecikmesi, solunum sıkıntısını artırabilir, bu nedenle her türlü düzenleme öncesi doktor tavsiyesi önemlidir. Diyanet İşleri Başkanlığı, hayati önemi bulunan tedavilerin aksatılmasının sakıncalı olduğunu vurgular. Sağlık durumu iyi seyreden ve ilaç saatlerini iftar-sahur aralığında düzenleyebilen hastalar, oruç tutmayı daha rahat sürdürebilir. Ancak, nefes darlığını şiddetlendiren veya atak riskini yükselten bir gecikme söz konusuysa, hekimin onayıyla oruçtan muafiyet de değerlendirilebilir. KOAH HASTALARI ORUÇ TUTMA SÜRESİNE NASIL UYUM SAĞLAYABİLİR? Uzun saatler süren açlık ve susuzluk dönemi, KOAH semptomlarını artırabilir. Bu nedenle, iftar ile sahur arasındaki zaman dilimini iyi değerlendirmek gerekir. Öncelikle bol sıvı alınarak akciğerlerdeki balgamın koyulaşması engellenmelidir. Aşırı tuzlu veya baharatlı gıdalardan uzak durmak, solunum yollarının tahriş olmasını önleyebilir. İftarda bir anda aşırı besin tüketmek yerine, öğünü birkaç küçük ara öğüne yaymak daha uygundur. Sıcak hava veya havasız ortamlardan kaçınmak, nefes darlığı riskini azaltır. Doktorun önerdiği inhaler veya ilaçlar, akşam ve gece saatlerine dağıtılarak düzenli şekilde alınmalıdır. Gündüz saatlerinde mümkün olduğunca sakin ve dinlendirici faaliyetlerde bulunmak, KOAH hastalarının oruca uyumunu kolaylaştırır. Hastalığın şiddeti ve atak riski dikkate alınarak uygun bir planlama yapılırsa, oruç daha sağlıklı geçirilebilir. Hekim kontrolünde yapılan test ve muayeneler, hastanın bu dönemdeki ihtiyaçlarını daha net ortaya koyar. Böylece birey, oruç ibadetini yerine getirirken sağlığını koruma altına alır. KOAH HASTALARI ORUÇ DÖNEMİNDE NEFES DARLIĞI SORUNLARINI NASIL YÖNETEBİLİR? KOAH hastalarında en yaygın şikâyetlerden biri, nefes darlığıdır. Oruç döneminde öğünlerin seyrekleşmesi ve susuzluk, bu şikâyeti artırabilir. Öncelikle iftar ve sahurda aşırı yağlı veya tuzlu yiyeceklerden kaçınmak, solunum sıkıntısını hafifletebilir. Bol su alımı, balgamın yumuşamasına ve akciğerlerin daha rahat çalışmasına destek olur. Ayrıca, ortamın nem seviyesine dikkat etmek, aşırı sıcaktan veya soğuk havadan korunmak yararlıdır. Doktorun önerdiği nefes açıcı ilaçlar, düzenli olarak kullanılmalıdır. Nefes darlığı ataklarının sıklaşması durumunda, oruç tutmanın hastalık seyrini kötüleştirdiği düşünülebilir ve bu noktada hekime başvurmak gerekir. Solunum egzersizleri, diyafram kasını güçlendirerek günlük yaşamı rahatlatabilir. Ancak bu egzersizler, oruç esnasında aşırı yorgunluğa neden olmayacak şekilde planlanmalıdır. Hastanın kendi belirtilerini yakından takip etmesi, beklenmedik bir artış olduğunda doktorla iletişime geçmesi önemlidir. Bu tedbirler, KOAH hastalarının nefes darlığını yönetmesine ve orucu daha rahat sürdürmesine yardımcı olur.
gpQKDPCGTUOtOixuGVzwmA.jpg

İftar ve sahur, orucun iki temel öğünüdür ve KOAH hastaları için daha hassas bir beslenme yaklaşımı gerekir. Besinlerin kalori değerleri ve besleyiciliği dengelenmelidir. Aşırı baharatlı, tuzlu ve yağlı gıdalar, solunum yollarında tahrişe ve ödem riskine sebep olabilir. Sindirimi kolay, yüksek proteinli ama hafif yiyecekler tercih edilebilir; örneğin, ızgara veya haşlama et, balık ve tavuk gibi alternatifler oldukça uygundur. Sebze ve meyve çeşitliliğini artırmak da vitamin ve mineral alımı açısından önemlidir. Sahurda çok ağır yiyecekler tüketmek, sindirim sistemini yorarak nefes darlığını tetikleyebilir. Su tüketimi iftar ile sahur arasında düzenli aralıklarla yapılmalı, bir kerede aşırı miktarda su içmek yerine, miktarı zamana yaymak tavsiye edilir. Ayrıca, inhaler ve diğer ilaçlar iftar ve sahur saatlerine göre ayarlanmalı, doktorun önerdiği doz atlanmamalıdır. Bu basit ama etkili yöntemler, KOAH hastalarının oruç sürecinde daha rahat ve güvenli bir beslenme düzeni oluşturmasına olanak tanır. KOAH HASTALARI ORUÇ TUTARKEN HANGİ DURUMLARDA ORUCU BOZMALIDIR? İslam dini, hayati tehlike söz konusu olduğunda veya tedavi süreci kesintiye uğradığında orucun bozulmasına izin verir. KOAH hastalarında da ağır nefes darlığı, oksijen yetersizliği veya acil ilaç gerektiren bir atak oluşursa orucu sürdürmek sakıncalı hale gelebilir. Doktorun hastaya düzenli olarak oksijen desteği veya inhaler kullanımı gerektiğini belirtmesi de orucun bozulmasının gerekebileceği durumlara işaret eder. Eğer iftar ve sahur saatleri arasında ilaç kullanımı yetersiz kalır ve hastanın sağlığı hızla kötüleşirse, tedavinin aksamaması adına oruç bırakılabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı da sağlığı korumanın ibadetlerden önce geldiğini vurgular. Şiddetli öksürük, balgamda kan, morarma, göğüs ağrısı gibi belirtilerin ortaya çıkması durumunda hekime danışarak orucu bozmak gerekebilir. Bu noktada, kişinin kendi sağlığını gözetmesi ve gerektiğinde orucu ertelenmiş sayarak dinlenmeye çekilmesi önem taşır. Sağlık sorunlarının büyümemesi için erken müdahale her zaman öncelik olmalıdır. KOAH HASTALARI ORUÇ TUTMA KARARI ALMADAN ÖNCE HANGİ TESTLERDEN GEÇMELİDİR? KOAH tanısı olan kişiler, oruç tutma kararı öncesinde mutlaka doktor muayenesinden geçmelidir. Temel olarak solunum fonksiyon testi (SFT), akciğer kapasitesini ve hastalığın evresini ortaya koymada kritik öneme sahiptir. Kan gazı ölçümü, kandaki oksijen ve karbondioksit değerlerini belirleyerek ciddi bir solunum yetmezliğinin olup olmadığını gösterir. Bazı hastalarda ek olarak akciğer grafisi veya bilgisayarlı tomografi istenebilir. Kalp ritmi ve tansiyon ölçümleri de önemlidir; çünkü KOAH bazen kardiyovasküler sistemi de etkiler. Uzman hekim, test sonuçlarını değerlendirerek orucun risk oluşturup oluşturmayacağını açıklar. Hastanın günlük yaşam kalitesi, atak sıklığı ve kullandığı ilaçların düzeni de göz önüne alınır. Diyanet İşleri Başkanlığı, sağlığı tehdit edecek durumlarda orucun ertelenebileceğini ifade eder. Bu nedenle, tıbbi tetkiklerden geçerek kapsamlı değerlendirme almak, KOAH hastalarının bilinçli bir karar vermesine yardımcı olur. Sağlığın korunması, ibadeti anlamlı kılan temel unsurlardan biridir. KOAH HASTALARININ ORUÇ DÖNEMİNDE SIVI TÜKETİMİ NASIL OLMALIDIR? Sıvı alımı, KOAH hastalarında balgamın yoğunluğunu düşürerek solunumu kolaylaştırır. Oruç süresince uzun saatler susuz kalınacağı için, iftar ile sahur arasında yeterli miktarda su içmek gerekir. Uzmanlar, günde en az 2 litre su tüketimi önerir ancak bu miktar, hastanın klinik durumuna göre artabilir. Aşırı tuzlu yiyeceklerden kaçınarak vücudun su tutma eğilimi azaltılabilir ve solunum sistemi rahatlatılabilir. Çay, kahve veya asitli içecekler yerine bitki çayları veya sade maden suyu tercih edilebilir. Ayrıca, sebze ve meyveler su bakımından zengin oldukları için menülerde bolca yer almalıdır. Su tüketimini bir anda değil, zamana yayarak yapmak daha etkilidir. İlaç kullanımı veya inhaler saatleri, doktorun önerisi doğrultusunda iftar-sahur aralığında olacak şekilde ayarlanmalıdır. Bu şekilde KOAH hastaları, oruç boyunca susuzluğun oluşturabileceği ek riski azaltarak daha konforlu bir nefes alma deneyimi yaşayabilir. Düzenli sıvı alımı, KOAH belirtilerinin hafiflemesine de destek olur.
bR3zRZchg0GWW__zdzzAQg.jpg

KOAH hastaları, uzun süreli açlık ve susuzluk nedeniyle enerjilerini dikkatli kullanmalıdır. Buna rağmen, hafif düzeyde egzersizler ve solunum teknikleri, akciğer kapasitesini korumaya yardımcı olur. Özellikle iftar sonrası veya sahura yakın kısa yürüyüşler, solunumu destekleyebilir. Diyafram egzersizleri, nefesi düzenli ve kontrollü alıp vermeyi amaçlar; gün içinde herhangi bir zamanda yapılabilir. Nefes açıcı basit hareketler ve germe egzersizleri de rahatlama sağlar. Ancak ağır ve yoğun tempolu sporlardan uzak durmak gerekir; çünkü vücudun oksijen ihtiyacını hızla artırmak, nefes darlığı atağına yol açabilir. Her hastanın kondisyon seviyesi farklı olacağı için, egzersiz süresi ve temposu doktorla birlikte belirlenmelidir. Aksi takdirde, aşırı efor KOAH belirtilerini şiddetlendirebilir. Düzenli molalar ve yeterli dinlenme, egzersizin verimini artırır. Bu sayede KOAH hastaları, oruç esnasında sağlığını tehlikeye atmadan fiziksel aktiviteyi sürdürebilir ve genel kondisyona katkıda bulunabilir. KOAH HASTALARI ORUÇ TUTARKEN HANGİ BELİRTİLERDE DOKTORA DANIŞMALIDIR? KOAH atağı, ani ve ciddi bir tabloya dönüşebilir. Bu nedenle, oruç sırasında gözlemlenen bazı belirtiler mutlaka hekime danışmayı gerektirir. Öncelikle nefes darlığında belirgin artış, göğüs ağrısı veya balgam renginde değişim (özellikle koyulaşma veya kanlı balgam) önemli uyarılardır. Ayrıca, dudaklarda veya tırnaklarda morarma (siyanoz), çarpıntı, aşırı halsizlik, yüksek ateş veya şiddetli öksürük krizleri de acil müdahale gerektirebilir. Daha önce tolere edilebilen günlük aktivitelerin aniden zorlaşması, yetersiz oksijen alımına işaret edebilir. Bu tür durumlarda oruç bozulabilir, çünkü hayati risk varsa ibadet ertelenebilir veya tedavi süreci öncelik kazanır. Doktor, gerekli görüldüğünde kortikosteroid, antibiyotik veya başka medikal tedavileri uygulayabilir. Hastanın bu belirtileri geciktirmeden fark etmesi ve en kısa sürede profesyonel yardıma başvurması, KOAH ataklarının kalıcı hasar bırakmasını engelleyebilir. Sağlığı korumak, İslam’ın temel önceliklerinden biri olduğundan, bu konudaki hassasiyet hayati önem taşır. KOAH HASTALARI ORUÇ ESNASINDA SOLUNUM CİHAZLARINI NASIL KULLANMALIDIR? Bazı KOAH hastalarında evde oksijen tedavisi veya nefes destek cihazları (CPAP, BiPAP) kullanımı gerekebilir. Bu cihazların oruç saatlerinde kullanılması, genellikle orucu bozmaz. Ancak dini hüküm olarak inhaler ilaçların veya buhar tedavisinin orucu etkileyip etkilemeyeceği konusunda farklı görüşler bulunur; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konudaki tavsiyeleri dikkate alınmalıdır. Cihazın hijyeni ve filtre bakımı da oruç sırasında önem kazanır, çünkü yetersiz temizlik solunum yollarında enfeksiyona yol açabilir. Su haznesinin ve filtrelerin düzenli kontrol edilmesi, cihazın performansını korumada etkilidir. Cihaz kullanımı sırasında hafif egzersizler veya nefes teknikleri yapılıyorsa, uzman hekimin önerisi doğrultusunda zamanlama ayarlanmalıdır. Hastanın solunum desteğine duyduğu ihtiyaç artarsa veya parametrelerinde değişiklik gerekirse doktora danışarak oruç tutmanın güvenliği yeniden değerlendirilmelidir. Bu tedbirlerle, KOAH hastaları oruç ibadetini yaparken solunum cihazlarının sağladığı desteği de kesintisiz sürdürebilir. KOAH HASTALARI ORUÇ İLE İLGİLİ KARAR VERİRKEN HANGİ UZMANLARDAN GÖRÜŞ ALMALIDIR? KOAH, solunum sistemi rahatsızlığı olduğu için öncelikle göğüs hastalıkları uzmanına başvurmak gerekir. Hastalığın derecesini ve akciğer fonksiyonunu en iyi değerlendirebilecek uzman, oruç tutmanın oluşturacağı riskleri belirler. Eğer hastada kalp-damar sorunları, şeker hastalığı veya tansiyon gibi ek rahatsızlıklar da varsa, bu branşlarda hizmet veren doktorların görüşleri de önemlidir. Bu çoklu değerlendirme sayesinde, hastanın genel sağlık durumu göz önünde bulundurularak oruç için uygun olup olmadığı anlaşılır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın konu ile ilgili fetvaları ve bilgilendirmeleri de büyük önem taşır. İslam dini, hastalığı olan kimselerin tedavilerini aksatmalarına izin vermez. Bu nedenle, tıbbi açıdan sakıncalı görülen durumlarda oruç muafiyeti gündeme gelir. Bütün bu uzman görüşleri ve dini kaynaklar bir araya getirilerek, KOAH hastaları için en sağlıklı ve uygun karar verilebilir. Böylelikle ibadet, kişinin sağlığını riske atmadan düzenlenmiş olur.
gVorF_z2E0WFUCGtZ2tyTg.jpg

Beslenme, KOAH hastalarının oruç sürecinde yaşadıkları en önemli sorunlardan biridir. Uzun süreli açlık sonrasında iftarda aşırı ve hızlı yemek yemek, solunumu zorlaştırabilir. Bu nedenle, öğünleri bölerek yavaş ve kontrollü şekilde beslenmek tavsiye edilir. Protein alımını yeterli düzeyde tutmak, kas gücünü korumaya yardımcı olur; balık, tavuk, yağsız et veya baklagillerden destek alınabilir. Sebze ve meyve tüketimini artırmak, vitamin ve minerallerle vücudun genel direncini yükseltir. Tuz tüketimini kısıtlamak da ödem ve nefes darlığı riskini azaltır. Sahurda ağır gıdalar yerine, daha hafif ve kompleks karbonhidrat ağırlıklı bir menü oluşturmak, gün içinde enerjinin daha dengeli kullanılmasını sağlar. Su tüketimini iftar ve sahur arasında bölerek, vücudun susuz kalmasını engellemek gerekir. Doktorun önerdiği ilaçlar, nefes açıcı spreyler ve ek takviyelerin saatleri mutlaka beslenme planına uygun hale getirilmelidir. Bu şekilde, KOAH hastaları, oruç dönemini sağlıklı bir biçimde geçirmek adına gerekli önlemleri almış olur. KOAH HASTALARI ORUÇ TUTMAK İÇİN ALTERNATİF TEDAVİLERE BAŞVURMALI MIDIR? KOAH tedavisinde bilimsel yöntemlerle onaylanmış ilaçlar, inhalerlar ve yaşam tarzı düzenlemeleri esastır. Bazı hastalar, oruç tutmak adına alternatif bitkisel kürler veya doğal yöntemler denemek isteyebilir. Ancak bu tür uygulamaların bilimsel kanıtları sınırlıdır ve yanlış kullanım, ciddi yan etkilere neden olabilir. Ayrıca, alternatif tedavilerin bazıları, hastanın düzenli ilaçlarını bırakmasına yol açabileceğinden, KOAH ataklarını şiddetlendirebilir. Diyanet İşleri Başkanlığı ve sağlık otoriteleri, zaruri ve etkili tedavinin kesintiye uğramasının sakıncalı olduğunu belirtir. Eğer doğal yöntemler destekleyici amaçla düşünülecekse, mutlaka doktorla görüşmek gerekir. Alternatif uygulamalar, KOAH’ın seyrini hafifletmek yerine daha fazla riske sokabilir. Sağlığı korumak, dinin temel ilkelerinden biri olduğundan, denenmemiş ve güvenilirliği kanıtlanmamış tedavileri kullanmak yerine, uzmanların önerdiği tedavi planına bağlı kalmak önemlidir. Bu yaklaşım, oruç tutmanın sağlık üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri asgariye indirir. KOAH HASTALARI ORUÇ SÜRECİNDE DİYANET’İN GÖRÜŞLERİ NELERDİR? Diyanet İşleri Başkanlığı, insan sağlığının korunmasını İslam’ın temel ilkeleri arasında değerlendirir. Bu nedenle, KOAH gibi kronik ve hayati risk taşıyan hastalıklarda, hekimin “oruç tutmak sakıncalı” raporu vermesi halinde, hasta oruçtan muaf tutulabilir. Ayrıca, KOAH hastalarının uzun saatler ilaçsız ve susuz kalmasının ciddi komplikasyonlara yol açabileceği göz önüne alındığında, orucun ertelenmesi veya iyileşme dönemine bırakılması uygun görülür. Diyanet, Kur’an-ı Kerim’de hasta olanların, sağlıklarına kavuşana kadar orucu erteleyebileceği veya fidye verebileceği hükmüne dayanır. Tedavi sürecini aksatmanın ve kişinin can güvenliğini tehlikeye atmanın dinen makbul olmadığı da vurgulanır. Dolayısıyla, KOAH hastaları, doktor kararı ve Diyanet’in genel fetvalarını birlikte değerlendirerek ibadetlerini planlamalıdır. Bu yaklaşım, hem dinî sorumlulukları yerine getirmede hem de sağlığı korumada denge sağlar. Hayati risk ve ağır hastalık durumlarında, oruç tutmamak dinen de izin verilmiş bir seçenektir.
8IbaXuGSYESw4VC_bJ8i9w.jpg

Uykusuzluk ve bölünmüş uyku, KOAH hastalarında nefes darlığının artmasına zemin hazırlayabilir. Oruç tutan kişilerde sahura kalkma ve iftar sonrası aktivitelerle birlikte uyku düzeni değişebilir. Kaliteli uyku için, sahurdan sonra mümkünse kısa bir ek uyku dönemi planlamak önerilir. Yatarken yüksek yastık kullanmak ya da yarı oturur pozisyonda uyumak, akciğerlerin daha rahat nefes almasına destek olur. İftarda ağır yemekler yedikten hemen sonra yatmak, mide doluluğu nedeniyle solunumu zorlaştırabilir; hafif yürüyüşler veya sakin aktivitelerle kısa bir ara vererek sindirime zaman tanınmalıdır. Oda sıcaklığının ve nem oranının uygun olması, uykuyu ve nefes alımını rahatlatır. Ayrıca, doktorun önerdiği ilaçların ve inhalerların kullanım saatleri, yatma ve kalkma aralıklarına göre düzenlenmelidir. Bu şekilde planlanan uyku düzeni, KOAH hastalarının oruç süresince daha az nefes sıkıntısı yaşamalarına yardımcı olur ve günlük yaşam kalitesini artırır. KOAH HASTALARI ORUÇ TUTARKEN TATİL VEYA SEYAHAT PLANLAMASINI NASIL YAPMALIDIR? Tatil veya seyahat, iklim ve fiziksel aktivite değişiklikleri nedeniyle KOAH hastaları için ekstra önlem gerektirir. Özellikle sıcak ve nemli iklimlerde, uzun süreli açlık ve susuzluk nefes darlığını tetikleyebilir. Seyahat öncesi mutlaka doktora başvurulmalı ve tıbbi gereksinimler gözden geçirilmelidir. Uçakla yolculuk yapan hastalar, kabin basıncındaki değişimler ve uzun süre hareketsiz kalma riskini göz önünde bulundurmalıdır. Orucunu sürdürecek KOAH hastaları, iftar ve sahur saatlerine uygun beslenme planı oluşturmalı; yanlarında yeterli ilaç ve inhaler bulundurmalıdır. Seyahat sırasında sık dinlenme molaları vererek, solunum egzersizleri yapmak yararlı olabilir. Havasız veya sigara dumanına maruz kalınan ortamlardan kaçınmak önemlidir. Tatil bölgesinde hastaneye veya sağlık kuruluşuna erişim imkânını önceden araştırmak da olası acil durumlara karşı önlem almayı kolaylaştırır. Eğer nefes darlığında belirgin artış veya ağır KOAH atak riski oluşursa, seyahat planı ertelenebilir veya oruç bozulabilir. Bu şekilde, hem dinî ibadet devam eder hem de sağlık riske atılmamış olur.Kaynak: diyanet.gov.tr
 
Üst